My Name Is Victoria (Victoria) 2015

Victoria, çocukluğu boyunca her gün 7 saat piyano çalmış ve bu süreçte konservatuvara gitmiştir. Orada, arkadaşlarının aslında rakipleri olduğunu fark etmiş ve bu anlayış, onun yalnız kalmasına yol açmıştır. Ne çocukluğunu ne de gençliğini dolu dolu yaşayabilmiş; arkadaşsız, dostsuz ve yalnız bir hayat sürmüştür. Piyanist olma hayalini gerçekleştiremeyen Victoria, Almanya'ya taşınarak bir kafede çalışan sıradan ve yalnız birine dönüşmüştür. Bu süreçte yaşadığı başarısızlık ve yalnızlık, psikolojisini derinden etkilemiştir. Filmde asıl vurgulanan nokta da budur: Böyle bir Victoria'ya her şeyi yaptırabilirsiniz. Aksiyon başlamadan önce, biraz içtikten sonra çatının kenarına oturması ve kendi kendine ağlaması, aslında ileride yapacaklarının habercisidir.
Victoria'nın, dört serserinin bir 'aile' gibi olduğunu öğrenmesi ve onlarla arkadaşlık kurma çabası, onun ne kadar derin bir yalnızlık çektiğini gözler önüne seriyor. Laia Costa, Victoria rolünde olağanüstü bir performans sergilemiş. Adeta karakterle bütünleşmiş. Sonne karakterini canlandıran oyuncu da oldukça başarılı bir iş çıkarmış.

kameranın hiç kapanmadan çekilmesi güzel bir teknik bence. Ama bu teknikten ötürü film yavaş ilerliyor sararak izlersiniz emin olun. Genel anlamda ortalama bir film. 6.8/10

Son zamanlarda izlediğim farklı ve güzel filmlerdendi. Plan sekans ne olduğunu da öğrenmiş olduk. Berlinnin sokaklarını gece gezmek için ideal bir deneyimdi. Böyle eşzamanlı çekilmiş filmler zaman zaman hoşuma gidiyor. Özgürlüğün keşfiyle kafesteki gençler teması enteresan. Bir nevi Berlinde Tutunamayanların hikayesi bu.

"Bir sanat eseri" olarak çok başarılı bir yapım. Tek eleştirim filmin doğallığını öne çıkarmasında büyük pay sahibi olmasına rağmen, karakterlerin tanışma kısmı olan - ilk 46 dakika - biraz fazla tutulması.

İyi veya değil olarak değerlendirmek zor. Seyredilmesi gerken bir filim. Her seyredenin ayrı bir yorumu çıkabilecek olan filimlerden biri. Tekrar seyretmek istemem ama tekrar seyretmek zorunda kalabilirim çünkü özellikle anne babalar için çocuklarına seyrettirmesi gereken bir filim. Ben bir baba olarak filimi diken üstünde seyrettim ve olanlara sinir oldum

Başarı elde etmiş Alman filmi. 7.6 imdb puanı fazla geldi bana. Oyunculuk ve çekimler baya iyi. Ortalarda sıkabiliyor. Son yarım saat bana iyi geldi. İzlemek birşey kazandırmaz. Bu arada Blinker Türk oyuncuymuş şaşırdım.

Tamam oyuncular yetenekli ve iyi iş çıkarmışlar ama bu filmin çok basit bir konusu olduğu ve zmn kaybı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Acayip ötesi basit bir konusu var. Verdiği mesajı çizgi filmlerde bile bulabilirsiniz (kimseye güvenmemek). Filmin tek özelliği kameranın hiç kapanmadan çekilmiş olması başka bir özelliği yok. Ben zmn kaybı buldum. Bana göre bir şey olmadı filmde. Vaktimi geri istiyorum. He bide bu imdb'yi asla hak etmiyor. Tavsiye etmem.

Film düşünmeyi düşündürüyor, sahneler arasında hizli gecislerle film kendine bagliyor.
Ask yani lowe, sevgi, bunlar cok önemliseyler, konservatuar bos is burda da belli.
Türk oyuncu gercektende dostlugu sevgiyi asilayacak samimi davranislar da bulunuyor. Diger yapımlardada begendigim bir oyuncu iyi yerlere gelir umarim. Kesinlikle izlenmesi gereken kanun niteliginde bir filim. Vaktim degerli degil diyorsanız bu film tam size göre, meraklısına gider. Biz izlerken internet sıkıntısında 4 saatte bitirebildik siz onlayn izlemeyin.

Film şu zamana kadar izlediğim en yavaş ilerleyen 2. film ilk 40 dakikaya gelince acaba ne olacak dedim ve filmin konusuna baktım, normalde bakmam ve bir 15 dk geçtikten sonra işler değişmeye başladı. Film birçok şeyi anımsattı bana.
Geçmişin bir yük olduğunu gösterdi. İçimizde ki kan gibi yerine başka bir kanla tamamen dolduramazsın çünkü o senin kanun, senin geçmişin. Arkadaşlığı, dostluğu, macerayı, aptallığı, çaresizliği, ölümü, hayatın bir anda eğlenceli 5 dakika sonra boka sardığını sonra tekrar düzelip tekrar boka sardığını gösterdi. Aklı, düşünmeyi düşündürdü ve her zaman bir başlangıcın sonunda olduğunu gösterdi. Aşk, sevgi, dostluk veya adına her ne dersen hayat işte, biri kapıcı olur, biri polis, bir taksici, biri anne, biri ayyaş, serseri, bir diğeri garson, bir diğeri bebek olur ama hayat akar gider. Hayatta herşeyin bir sebebi var bu filmi yapmalarınında, bu filmi izlememizinde. Garip aynı zamnada karmaşık bir his var içimde. Şimdi ne boş yaptın sende, derseniz anlarım. Bu benim fikrimdi teşekkürler iyi seyirler.
2 saat instgramda kaydıracağımıza burada yavaşça musluktan damlayan su tanesi gibi olsan filmi seyredebilirsiniz.