Evrim (Transcendence) 2014

Yapay zeka temalı bir hikaye olan bu film, aslında daha önce işlenmiş bir konuyu ele alıyor. Bu nedenle, izleyiciyi şaşırtmıyor. Filmin genel kalitesinin çok yüksek olmadığını belirtmeliyim. Güzel bir kurguya sahip olmasına rağmen, senaryo daha iyi işlenebilirdi. Oyuncu kadrosunda Morgan Freeman'ın yer alması biraz gereksiz gibi görünüyor; sanki sadece ismi için eklenmiş. Film, bilim kurgu türünde olmasına rağmen, daha çok bir dram havasında ilerliyor. Bu da filmi sakin, durağan ve zaman zaman sıkıcı hale getiriyor. Ana fikri tam olarak yansıtamamışlar. Ünlü oyuncuların varlığı, filmin genel kalitesini artırmamış. Kötü bir film değil, ancak türüne göre daha iyi olabilirdi. Yine de, nano teknolojinin gelecekte ne kadar önemli bir rol oynayabileceğini net bir şekilde gösteriyor.
İyi seyirler dilerim.

Bu satırları sadece David'e olan öfkemi dile getirmek için yazıyorum. İstedim ki, içimde birikenleri dökebileyim.
David, senin derdin ne gerçekten? Tea Leoni gibi harika bir insana böyle davranmak hiç yakışık alıyor mu? Utanmıyor musun? Pislik herif. Sonra da "seks bağımlısıyım, kendimi kontrol edemedim, tedaviye ihtiyacım var" diyerek işin içinden sıyrılmak kolay tabii.
Sakın karşıma çıkma David. Seni gerçekten fena benzetirim. Çoluğun çocuğun var diye de acımam. Öylece ortada kalırsın, karın da seni terk etti zaten. Ama iyi oldu, daha başına gelecekler var.
Umarım filmindeki gibi bir evrim geçirirsin de beş bacağın olur, kıçından solursun. Tea Leoni gibi biri kolay yetişmiyor. Dünyada kaç tane var ondan? Bir tane. Evet, sadece bir tane var. O da seni buldu. Tamam, beni bulsun demiyorum ama en azından senin eline düşmeseydi. Allah yardımcısı olsun kadının.
Özetle, David'e karşı hislerim bunlar.
Film ise, keşke David yerine başka biri oynasaydı dediğim bir yapım. Orijinal bir teması var ama olaylar çok hızlı gelişiyor. Bu yüzden çabucak unutuluyor. Geride kalıcı bir iz bırakmıyor. Biraz sabun köpüğü gibi. Yine de eğlenceli bir fantezi.

filmin basindaki alintiyi hatirlayalim. "commercialize app". ticarilesen mal. asil dusmaniniz ilerleyen bilim degil, asil dusmaniniz kar hirsiyla saldirganlasan serefsiz paragoz sermaye sahipleridir. doganin ve icinde yasayanlarin hizmetine sunulmak yerine, zinrcirlenmek istenen guc budur. filmde durmadan ilerlemenin onunu kesen de tum aygitlariyla o kapitalist anlayisin ta kendisidir.

Umarım bir gün buradaki senaryo gerçek olur. Zeki makinelerin hakimiyetindeki bir dünya, aptal insanların hakimiyetindeki bir dünyadan daha kötü olamaz.
Cümle kurmayı beceremeyen insanların yorum yapmaya çalışması... "Boş zamanınızda izlenebilir" gibi saçma yorumlar vs... Sevgili aptal, film zaten boş zamanımız olunca izlenir. Çalışırken film izleyen mi var? İnsanların aptallıklarından bıktım. Zeki makineler şart!

6 puan, sonuç olarak bu filmi öneririm, farklı bakış açıları sunup orjinalliği ucundan köşesinden yakalamış bir film. Duygusallıkla “bilgisayar duygusuzluk”, iyiyle kötü, empatiyle birleştirilmiş savsakça kurgulanmış ama anafikri net verebilmiş bir film. Daha iyi olabilir miydi? Belki. Şu anki hali tatminkar mı? Değişir. Karar sizin, gidin görün izleyin.

Hayatımda izlediğim en underrated film tartışmasız bu filmdir. Bir filmin etkisinden bir hafta çıkılmaz mı ya. Zaten kadroya diyecek söz bulamıyorum. İnsanlığın duygularını ve yapay zekanın keskin mantığını, teknolojinin geçireceği evrimi, insanların korkusunu daha iyi anlatan başka bir film yok. Kötü yorum yapanların ve filmi izlerken sıkılanların ne kadar yüzeysel düşündüğünü anlatmak bile istemiyorum. Ayrıca filmin başındaki toplantıda Elon Musk var. Bu film o adamın dikkatini çekip sizin çekmediyse kendinizi bi sorgulayın bence. Ne demek istediklerimi filmin altını görebilen gerçek düşünürler anlayacaktır gerisi kafasını yormasın hadi iyi günler :)

Kendi elimizle oluşturduğumuz celladımız. Son kırk yılda holivud filmlerinde tekrar tekrar işleniyor. Milyarlarca insanın verisini yapay zihinde toplayıp kollektif bilinçdışına hakim olan vücud bulmuş deccal. Gerçekleşmek üzere.