The Social Network Hakkında
2003 yılının Ekim ayında alkollü bir gece, kız arkadaşından yeni ayrılmış olan Mark, üniversitenin bilgisayarlarına sızarak, kampustaki tüm kadınlarla ilgili bilgilerden oluşan bir veri tabanını içeren bir site yaratır, ardından yan yana iki fotoğraf koyarak kullanıcılardan hangisinin “daha ateşli” olduğunu seçmesini ister. Sitenin adını Facemash koyar; site bir anda virüs gibi etrafa yayılarak tüm Harvard sistemini çökertir ve görünürdeki kadın düşmanlığıyla kampusta tartışma yaratır; Mark, Facemash'ı yaratarak kasıtlı olarak güvenliği, telif hakları yasasını ve özel hayatı ihlal etmekle suçlanır.
Tam o anda, Facebook'un altyapısını oluşturan iskelet ortaya çıkmıştır. Kısa süre sonra, Mark Harvard'da bir ekrandan diğerine , Ivy League üzerinden Silikon Vadisi'ne ve tüm dünyaya bir yangın misali sıçrayacak olan thefacebook.com sitesini oluşturur. Ama yaratım sürecinin karmaşasında, her şeyin nasıl gerçekleştiği, içinde bulunduğumuz yüzyılın en orijinal fikirlerinden biri olduğu açık olan bu şeyde kimlerin isminin anılması gerektiği konusunda hararetli bir mücadele doğar. Bu mücadele, dostların arasını açacak ve yasal yollara başvurmaya kadar uzanacaktır
Arkadaşlık kavramı, sözünde durma, sadakat vesaire Mark ta yok. Eduardo ise en başından sonuna kadar insanlığın en güzel en tatlı yönü gibi. Adam dürüst, sadık, bütün şartlarını öne koyarak çaba sarf eden bununla beraber tatlı şapşal (kız arkadaşıyla ilişkisi noktasında;)) doğal ve iyi biri.
İkizlerdeki büyük kardeş efso. Adam cidden centilmen, cool ve konumunu vesaire hak eden biri.
Mark a kötü demedim, diyemem ama kesinlikle iyi de diyemem. Zeki ama zayıf karakterli.
Sonuç olarak Facebook hakkinda bilmedigim şeyleri öğrendim. Böyle belgesel tarzı hiç tercih etmem, ez kaza denk geldim ama güzel oldu