The Ottoman Lieutenant Hakkında
Film, ülkesindeki adaletsizlikler nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan, Amerikalı doktor Jude (Josh Hartnett) ile tanıştıktan sonra onun Osmanlı İmparatorluğu?ndaki görevine yardımcı olmak için Amerika?yı terk eden idealist genç kadın Lillie?nin (Hera Hilmar) hikâyesini anlatıyor. Lillie, tüm dünyanın savaşa sürüklendiği bir ortamda Osmanlı subayı olan İsmail?e (Michiel Huisman) aşık olur. Savaş şartlarının kötüleşmesiyle beraber artık Lillie, kendisi için mi, yoksa başkaları için mi yaşayacağına karar vermek zorundadır.
Neyse bu tarz propaganda filmlerine gelen yorumlara baktığımda mutlaka şunu görürüm; "Tarafsız bir gözle izleyin" Niye? Neden? Filmi çeken tarafsız değil, izleyen yabancı tarafsız kalamıyor, Biz neden tarafsız olalım ki? Bir cahilin "Türkleri kötü göstermişler tayfası" diye başlayan yorumunu gördüm demin. Napalım, "film işte" deyip geçelim mi? Sanki bütün dünyada ki insanlar son derece hümanist, aşırı Türk dostu, hepsi aşırı kültürlü böyle sular seller gibi tarih bilgisine sahip, filmi izlerken "Hımm tarihi kayıtlarda böyle değil" falan mı diyecek? Ya da "Güzel filmdi ama bir araştırayım ne kadarı doğru?" gibi bir tepki vereceğini mi sanıyorsun? Hayır, "zavallı ermeniler / barbar Türkler" diyecek ve yemek yemeye gidecek. O yüzden dünyada ki Türk düşmanlığını küçümsemeyin. Her fırsatı değerlendirirler. Sinema da ellerinde ki etkili silahlardan biri.