Red Riding: In the Year of Our Lord 1983 Hakkında
David Peace?in romanından uyarlanan Red Riding serisi, üç değişik yönetmen tarafından birbirinin devamı niteliğinde üç film şeklinde sinemaya uyarlandı. Suç, cinayet, kriminoloji, polisiye, drama ve entrika gibi etiketleri gururla üzerinde taşıyan seri, türün hakkını veriyor. Zira, anlatılan hikaye Yorkshire Ripper olarak bilinen seri katilin izinde yaşanan gerçek olaylara dayanıyor.
Red Riding: In the Year of Our Lord 1983; nerdeyse dokunulmazlıklarını ilan eden West Yorkshire polisi ve bütün organizasyonun arkasındaki esas patron; babasının ölümü üzerine kasabaya gelen bir avukat ve başından buyana soruşturmanın içinde bulunan bir polis ile karşı karşıya gelir, serinin son filmini Anand Tucker yönetmiş.
ikinci filme ise ilk filmle bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz, "benzer yüzler var ama ne diyorsunuz?" sonuna doğru ilk film ile bağlantı kuruyorsunuz. o zamanda ilk film ve ikinci filme 7,5/10 verdim.
üçüncü film ise 1974*1980 ve 1983'ün karışımı olmuş. 7/10
film bende hayranlık uyandırmadı.
6 saate yakın sürdü konu. sündüre sündüre işlemişler filmi. 2 saatte çekilseydi çok daha fazla puan alabilirdi. 1 filmi izleme zulüm gelebilir.
Department Q ve True Dedective izlemiş biri olarak bunların altında kalan bir yapım.
Ejdarha dövmeli kız serisi gibi, Spotlight gibi, Babam için gibi birilerinin sistemin kirli çamaşırlarını ortaya döken bir film olmuş. Boğucu, kasvetli, isli Kuzey İngilterede yaşanan kokuşmuşluk. doğal olarak polis, karakol ve bölgenin kodamanlarının etrafında geçen kriminal suçlar.
Her bölümde bu manzaraya farklı açılardan ve 3 dönemde bakıyor ve olayı resmen yaşıyoruz. Sistemin neden işlemediğini, suçlunun neden yakalanmadığını, suçsuzların nasıl suçlu gösterildiğini, suçluların nasıl korunduğunu gayet net görüyoruz. İşte size bir sistem, işte size ingiliz kokuşmuş sistemi.
Tüm büyük güzel evler günahla yapılmıştır, o evlerdeki güzel halıların altında çok pislikler, çok acılar süpürülmüştür.