Nereye Gidiyorsun, Aida? (Quo vadis, Aida?) 2020

1995'te Srebenitsa'da, bu gün Gazze'de.. Zulüm tek millettir. Daima mazlum müslümanlar. Allah'tan duam; güçlü bir devlet olmalıyız. O kadar güçlü olmalıyızki; bu zalimler nerede olurlarsa olsunlar, engel olabilmeliyiz.

BOŞNAK'IZ AMA TÜRK'ÜZ DE"
Sen Türk'sün. Bir ırk, bir din, bir mezhep değilsin, olamazsın. Batı, Haçlı Seferlerini düzenlerken Araplara Arap demiyordu, Türk diyordu. Çanakkale'de Kürtleri boğazlarken onlara Kürt demiyordu, Türk diyordu. Ne zaman ki onların çıkarı için yeni devletlere ihtiyaç duydu, Arap'a Arap demeye başladı. Seni ondan, onu senden ayırdı. Bugün de Kürt'ü senden, seni Kürt'ten ayırmak için gece ve gündüz çalışıyor. Türk'ün Evladı, Biz Boşnak'ız ama Türk'üz de. Sen de kalbimde taşıdığım acıyı taşıdığın kadar Boşnak'sın. Utanacak tarihimiz, saklayacak hafızamız yok. Sırp'a karşı sorumlu olduğumuz için değil, yasayla zorunlu kılındığı için değil, kimimiz dinimiz, kimimiz milletimiz, kimimiz Kitabımız, kimimiz ahlakımız sebebiyle vicdan sahibi olduk. Birileri öyle istediği için değil, vicdan bunu tarif ettiği için hiçbir milletin diline, dinine, mezhebine karışmadık. Mezarlarını çiğnemedik, ibadethanelerini yıkmadık, kadınlarına tecavüz etmedik, bebeklerini boğazlamadık. Sen var olmak zorundasın. Bu yüzden bir ve beraber olmak zorundasın. Sömürgecilerin tezgâhıyla saflara ayrışmamalısın. Türk'ün Evladı, bizi, onların bize yaptıklarını ve sorumluluğunu sakın unutma."
Ben Aliya…
Aliya İzzetbegoviç

( Hepsini atamıyorum ama en sevdiğim ve en önemli kısmını atıyorum.)

Gerçek olaylara dayanarak yapılmış bir film. 1995 yılında srebrenica katliyamının belgesel hali gibi düşünebilirsiniz. Ben çok etkilendim, Aida'nın son ana kadar çocuklarını korumaya çalışması ama maalesef başaramaması... Srebrenica soykırımıyla ilgili ve o acıyı hissetmeniz için Aliya izzetbegoviç'in Türk'lere yazdığı mektubu kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Hatta üstte yeni bir yorum olarak atacağım, isterseniz okuyabilirsiniz.

Uzun zamandır yorum yapmadan film izlemeye çalışıyorum. Ama bu filmde gördüklerim yaşananlarla kıyaslanamaz olduğu için yazmak zorunda olduğumu hissettim. Bu filmde anlatılan UN askerlerinin çabaları normalde hiç yoktur. Adeta UN askerlerini temize çıkarmak için yapılmış bir film olarak görülmelidir. Giden gazeteci arkadaşlarımızdan bazılarının anlattıklarını burada yazmaya kalksam sayfalar dolusu yorum yapmam lazım. Ama sadece bir örnek vermek gerekirse doğan kız çocuklarına bile tecavüz ettikleridir. Bu film Bosna ve Srebrenista yla ilgili hiç bir şey anlatmamaktadır. Ama en azından bir başlangıç yapılmış gözüyle bakmakta fayda vardır diye düşünüyorum. İyi seyirler.

1995 Srebrenitsa katliamını işleyen dram yüklü bir film. Kaos, umutsuzluk, hile ve ölüm korkusu filme işlenmiş. Çatışma veya vahşet gibi savaşa dair görüntülere fazla girmese dahi ürperten bir atmosfer oluşturulmuş.Srebrenitsada yaşananları anlatması ve hatırlatması açısından önemli.

1995 Srebrenitsa katliamını işleyen dram yüklü bir film. Kaos, umutsuzluk, hile ve ölüm korkusu filme işlenmiş. Çatışma veya vahşet gibi savaşa dair görüntülere fazla girmese dahi ürperten bir atmosfer oluşturulmuş.Srebrenitsada yaşananları anlatması ve hatırlatması açısından önemli.

Uzun zamandır yorum yapmadan film izlemeye çalışıyorum. Ama bu filmde gördüklerim yaşananlarla kıyaslanamaz olduğu için yazmak zorunda olduğumu hissettim. Bu filmde anlatılan UN askerlerinin çabaları normalde hiç yoktur. Adeta UN askerlerini temize çıkarmak için yapılmış bir film olarak görülmelidir. Giden gazeteci arkadaşlarımızdan bazılarının anlattıklarını burada yazmaya kalksam sayfalar dolusu yorum yapmam lazım. Ama sadece bir örnek vermek gerekirse doğan kız çocuklarına bile tecavüz ettikleridir. Bu film Bosna ve Srebrenista yla ilgili hiç bir şey anlatmamaktadır. Ama en azından bir başlangıç yapılmış gözüyle bakmakta fayda vardır diye düşünüyorum. İyi seyirler.