Powder Hakkında
Film, annesi gebeyken yıldırım çarptığı için bembeyaz, kılsız, elektriklenme özelliği ile dünyaya gelmiş dünyanın en zeki çocuğunun hikayesini anlatıyor. Annesi bu olayda can vermiş, babası onu reddetmiştir. Beraber yaşadığı büyük anne ve büyük babası ölünce, gencin valrığı şerif tarafından keşfedilir. Liseye başlatılan ve okula yerleştirilen gence 'PUDRA' lakabı takılır. Pudra, özellikleriyle onları etkilemeye çalıştıkça onlar ne yazık ki ondan korkarlar.
Stephen King'in Yeşil Yol romanına çok benziyor ki onu 2000'de sinemaya aktardılar. Irkçılıktan da öte farklı olmanın verdiği yalıtılmışlık ve bu dünyada bir yer edinebilmek için illaki bir şeylere, birilerine benzemek zorunda olmak.
Film, klişeleri saymazsak gayet güzel. Klişelerden bahsedersek; her Amerikan dizi veya filminde bulunan okul zorbalığı bayıyor artık beni. Okulda geçip de içinde zorbalığın olmadığı bir tane proje yok, komedi türü de dahil. Hele burada abartılmış artık, göz korkutmak için de değil, yok etmek için tüfek doğrulttu baş zorbamız. Kimsede de karakter değişimi yok, Shakespeare eserleri gibi iyiler hep iyi, kötüler hep kötü; sorunların çözümü için birilerinin ölmesi gerekiyor. Sonunda da John Coffey gibi bu dünyadan göç etmesi gerekti.