Past Lives Hakkında
Birbirine derinden bağlı iki çocukluk arkadaşı olan Nora ve Hae Sung, Nora'nın ailesi Güney Kore'den göç edince ayrılmak zorunda kalır. Yirmi yıl sonra, kader ve aşk kavramlarıyla ve hayatı oluşturan seçimlerle yüzleşirken, önemli bir hafta boyunca New York'ta yeniden bir araya gelirler.
Filmin konusu, Kore'de yaşayan birbirlerinin çocukluk aşkı olan iki koreli çocuğun birbirinden ayrılması ve ikisinin yıllar sonra birbirini araması, bulması... Kız ailesiyle New York'a taşınıyor. Aralarına ülkeler giriyor, insanlar giriyor, dünya giriyor, zamanlar giriyor. Ve zaman acımasızdır. Telafisi olmayan tek şeydir. Birbirlerine 12 yıl sonra ulaşıyorlar. Görüntülü konuşma vs derken yine bir sevgi kıvılcımı oluşuyor aralarında ama kariyer, mesafeler, içinde bulundukları şartlar derken aralarındaki bu şeye bir ara veriyorlar. Sonra kadın Amerika'lı biriyle tanışıyor. Evleniyor. Adam da Çin'e gidiyor kariyeri için. Orada biriyle tanışıyor. Aradan 12 yıl geçince New York'ta buluşuyorlar. Aralarındaki çekim o kadar muazzam ki filmi izleyenler hisseder bazı anlarda. İlk karşılaşmada örneğin kadının ona doğru yürüyüşü, iki kere sarılmaları... Barda sohbet sahnesi ve en sevdiğim sahne olan uber'i beklerken birbirilerinın yüzlerine bakarkenki o müthiş enerji, çekim...
Kadının kocası da bu hikayenin güzelliğinin, aralarındaki çekimin farkında ki kendini bu güzel hikayenin sırıtan bir figüranı gibi hissediyor... Ama kader, zaman, seçimler.... Hayatın kesinlikle seçimlerden ve tercihlerden ibaret olduğunu yüzümüze vuruyor bu film. Ve daha bir sürü, sizi yüksek hislere ve derin düşüncelere sevk eden güzel diyaloglar barındırıyor bu film. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.
Bu filmi bana en sevdiğim insan önerdi, iyi ki önermiş. Bazı şeylerin değerini daha iyi anlayıp hayat denen yolda seçimlerimize çok dikkat ederek, farkındalıkla yaşamaya devam.