November Hakkında
Pagan zamanlarında Estonya'nın bir köyünde kurtların, vebanın ve ruhların kol gezdiği bir köyde geçen Kasım, hem gözler hem de hayal dünyası için görsel bir şölen. Hiçbir şeyin tabu olmadığı bu köyde, köylülerin en büyük sorunu soğuk ve zorlu geçen kara kıştır. İnsanlar, birbirinden, Alman malikane sahiplerinden, hatta ruhlardan ve şeytandan bile çalmaktadır. Fakat ruhlarını ?Kratt' adlı yaratıklara vermek zorunda kalırlar. Bu da feodal sistemin başındakilerin daha da ihya olmasına sebep olmaktadır.
Rainer Sarnet'in siyah-beyaz, büyüleyici ve karanlık alegorisi bizi 19. yüzyıl pagan zamanlarına götürürken, insanlığın, aşkın olasılıklarının ve varoluşun etrafında uzun süre akıllardan çıkmayacak bir görsellikle başbaşa bırakıyor. Estonya'nın Oscar adayı! (!fistanbul)
Filmde, ruhlarını şeytana satan köylülerin, dinin etkisiyle nasıl bir güç dengesine kapıldıklarını görüyoruz. Bu bağlamda, filmde kilise eleştirisi dikkat çekiyor. Ayrıca, feodalizme yönelik ince göndermeler de mevcut. Genel olarak, filmde faydacılık teması işleniyor.
Ana karakterler dışındaki oyuncuların doğrudan halktan seçilmiş olması, filme özgün bir hava katmış. Yönetmen, daha önce hiç film deneyimi olmayan bu insanlarla başarılı bir şekilde çalışmış.
Eğer filmi "korku" etiketiyle izlemeye karar verirseniz, beklentilerinizi buna göre ayarlamanızda fayda var. "Hiç korkutmadı" diyerek filmi eleştirmek, eserin amacını gözden kaçırmak olur. Zira, bir korku filminin her zaman izleyiciyi korkutmak gibi bir amacı olmayabilir. Unutmayın ki bu, gişe kaygısı taşımayan, festivallere yönelik bir sanat filmi.