Adamlar (Men) 2022

Film beklentilerimi karşılamadı ve beğenmedim. Hikaye gereksiz yere uzatılmış ve sıkıcıydı. Ayrıca bazı sahneler rahatsız edici derecede gereksizdi. Sadece son sahneler biraz ilgi çekiciydi, ancak genel olarak vasat bir yapımdı. Görsellik dışında dikkate değer bir yanı yoktu.

Alex Garland'ın ünlü Ex Machina ve benim oldukça beğendiğim Annihilation filmlerinin ardından gelen Men, yönetmenin filmografisinde en zayıf halka olarak görülebilir. Ancak hem Garland hem de A24, yine de dikkat çekici bir iş ortaya koymuş.
Film, Jessie Buckley'nin başarılı bir şekilde canlandırdığı Harper karakterinin yaşadığı travma etrafında şekilleniyor. Harper, boşanmak istediği kocasının intiharına tanık olduktan sonra bu travmayı aşmak amacıyla bir kır evine kaçıyor. Ancak, kocası ve erkekler üzerine yaşadığı bu travma, kaçtığı köyde de peşini bırakmıyor. Köydeki tüm erkek karakterleri Rory Kinnear canlandırıyor ve bu farklı erkek tiplerinin kadın gözünden nasıl göründüğünü izliyoruz. Papaz karakteri aracılığıyla kilisenin kadına bakışını, polis karakteriyle güvenlik güçlerinin erkek egemen yapısını ve kadının doğruluğuna olan yaklaşımını gözlemliyoruz.
Film, tüm bunları görsel anlamda etkileyici bir şekilde sunarken, bu görsellik bazen filmin amacına hizmet etmiyor. Özellikle final bölümünün rahatsız edici bir etki yaratmak yerine aşırı uzayıp sıkıcı hale gelmesi bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca, Alex Garland elindeki tüm kozları kullanmak isterken, film gereğinden fazla kalabalıklaşıyor. Yine de, 2022'nin dikkat çeken yapımlarından biri oldu ve benim için iyi filmler arasında yer alıyor.

Filmi izledikten sonra yönetmenin Alex Garland olduğunu öğrendim ve açıkçası ondan daha etkileyici bir yapım beklerdim. Film, erkekleri eleştiren bir temaya sahip psikolojik bir gerilim olarak karşımıza çıkıyor. Olayların gerçek mi yoksa bir kabus mu olduğu belirsiz ve final sahnesi oldukça tuhaf. Genel olarak sıradan bir film olmuş.

Baştan söylemek lazım ki sanatsal anlatımı sevmeyenler filmi beğenmeyecektir. Ama bu tarzı sevenler için güzel bir film olmuş diyebilirim. Tabii ki Lars von Trier filmleri gibi bir şey beklemeyin ama oldukça yeterli seviyede. Metaforların kullanımı, ortam ve ambiyans, renk paletleri, gerektiğinde verilmesi gereken o kasvetli-gergin hava çok güzel yansıtılmış filmde. Ancak alışık olduğumuz klasik sanatsal filmlerde biraz daha soluk çekimler beklenir. Bu film o noktada daha yenilikçi yaklaşmış olaya. Canlı, bol diyaloglu sahneler de var, soluk ve sadece ses-müzik ile geçen sahneler de var. Genel anlamda ben izlediğim şeyden memnun kaldım. Vermek istediği mesajları da iyi verdiği için keyifle seyrettim. Türü seveni üzmez. Ufak bir bilgilendirme de geçeyim. Belli tarihi metin, destan ve hikayelere atıflar var. Filmi izledikten sonra ufak bir google araştırması yaparak kafanızda daha rahat oturtabilirsiniz havada kalan noktaları. "6/10"

Gayet güzeldi. Renk paletleri, atmosferi, müzikleri çok iyi idi. Filmin konusu ile ilgili kısa ve öz yorum yapacak olursam; Zannımca bu filmi çoğunlukla erkeklerin izlemesi daha iyi olurdu,(filmin ana teması kadınlara dair bir takım travmalar olduğu için kadınların çok iyi anlayacak olmaları muhtemel) bu sayede kadınların yaşadığı psikolojiyi anlama açısından daha bilinçli olurlardı. Filmin birçok sahnesinde güzel mesajlar vardı, bu türevi filmleri hep severim. İpuçlarını yakalayıp anlam çıkarmak benim için daha keyifli olmuştur hep. Velhasıl izleyin, izletin. 8/10

heykelleri merak edenler için:
sheela na gig: https://en.wikipedia.org/wiki/Sheela_na_gig
green man: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Fil_Adam