Labyrinth Hakkında
15 yaşındaki genç kız olan Sarah, küçük bir bebek olan erkek kardeşinin kaybolmasını ister. Ahı tutup da küçük Tobey gerçekten de goblinler tarafından kaçırılınca, onu aramak için maceraya atılmak başa düşer.
Yollara düşen genç kız, fantastik bir labirentin göbeğindeki goblin şatosuna ulaşmak ve büyücü kralın esir ettiği kardeşini kurtarmak mecburiyetindedir. Bu yolda tuhaf yaratıklar ve sayısız tehlike onu beklemektedir. Her biri diğerinden zor bilmeceler de cabası.
Kukla ustaları Jim Henson ve Frank Oz'a ek olarak bir başka efsane -Monty Pyton'dan- Terry Jones'unun da katkılarıyla on yıllara direnen unutulmaz bir film. Her dahil olduğu filme ışıltısıyla değer katan David Bowie'yi ise goblin kralı rolünde izlemek ve şarkılarını dinlemekse eşsiz bir deneyim.
Film, etkileyici bir aksiyon temposuna sahip. Kendi türü içinde Türk sinemasındaki en iyi yapımlardan biri olduğunu söylemeliyim. Daha önce izlediğim yüzeysel aksiyon denemelerine kıyasla, bu filmdeki aksiyon anlayışı oldukça olgun. Çok parçalı sahneleme tekniği ustalıkla kullanılmış. Görüntü ve ışık yönetimi de oldukça başarılı.
Ancak, baş karakterimiz, Hollywood'un depresif, saldırgan, kendisiyle barışamamış, sert erkek tiplemelerinin zayıf bir kopyası gibi. Kurulan ekip, adeta CSI dizisinden çıkmış gibi görünüyor. Fakat Meltem Cumbul, Türk sineması adına önemli bir dönüm noktası yaratmış. Güçlü ve anaç kadın karakterleri sıkça göremiyoruz. Meltem Hanım'ın Altın Küre'de ödül aldığını düşünüyorum. Keşke ödül törenine de o karakterin kostümüyle katılsaydı.
Özetle, Labirent kaliteli bir film. Ne yazık ki, "özenti sineması" için iyi bir adım olmaktan öteye geçemeyeceğini düşünüyorum çünkü yaratılan dünya oldukça yapay. Yine de heyecan verici bir filmdi ve beğendim.