Killers of the Flower Moon Hakkında
Killers of the Flower Moon'da, Osaga cinayetleri ve FBI’ın doğuşu konu ediliyor. 1920’lerde, Oklahoma'daki Kızılderili birliği olan Osage’in üyeleri, petrolün kendi topraklarının altında olduğunu keşfeder. Artık varlık içinde olan üyeler, şoförlü araçlara binmeye, konaklar inşa etmeye, çocuklarını Avrupa’ya okumaya göndermeye başlar. Ancak bu zenginlik, birçok cinayeti de beraberinde getirir. Gün geçtikçe artan cinayetleri araştırmaya kalkanların sonu da ölüm olur. Ölenlerin sayısı yirmi dördü aştığında ise davaya FBI atanır. Henüz kurulma aşamasında olan FBI’a bağlı olan bir dedektif gizemli cinayetlerin sırrını çözmek şehre gelir. Dedektif, ele aldığı dava için büroda bulunan Amerikalı Kızılderili dahil olmak üzere gizli bir ekip kurar. Bölgeye sızmayı başaran ekip, soruşturmaya devam ettikçe yaşanan vahşetin arkasında korkunç bir sır olduğunu keşfeder.
Film, "Osage Indian murders" olayını gerçeklere sadık kalarak anlatıyor. Scorsese, Osage halkının ruhani yönünü yaratıcı sahnelerle işleyerek izleyicinin olaylarla daha hızlı bağ kurmasını sağlıyor.
Lily Gladstone, performansıyla dikkat çekiyor ve DiCaprio ile De Niro'nun arasından sıyrılarak filmin yıldızı haline geliyor. De Niro, manipülatif karakterini sakin bir şekilde canlandırırken, DiCaprio filmin ikinci yarısında biraz abartılı bir performans sergiliyor ve potansiyelini tam olarak yansıtamıyor.
Killers of the Flower Moon, vicdan, sevgi, hırs ve değerler üzerine yaptığı sorgulamalarla son yılların en iyi filmlerinden biri olmayı başarıyor.