Kasaba Hakkında
Bir ilkokul sınıfında geçen ilk bölüm, henüz 11'inde olan bir kasaba hayatını anlatıyor. Alegorik nesnelerle çevre ve toplum hakkındaki görüşlerini de belirten yönetmen, ikinci bölümde kızın, erkek kardeşiyle birlikte yaptığı tarla yolculuğunu gösteriyor. Onun gözünden doğaya ve doğayla bir arada yaşayan bu insanların yaşantısına göz atma fırsatı buluruz. Yetişkinlerin dünyalarına tanık olan çocukların kasabaya sıkışıp kalmış şanslarını muhteşem bir görsellikle gözler önüne seren film, Berlin Film Festivali, 17. Uluslararası İstanbul Film Festivali ve Cologne Film Festivali'nde çeşitli ödüllere layık bulundu. Cihat Bütün, Fatma Ceylan, Emin Toprak, Muzaffer Özdemir gibi isimlerin rol aldığı ve yönetmenin ilk uzun metraj sinema deneyimi olan "Kasaba", dört ana bölümden meydana geliyor.
"Evet, belki ben bir baltaya sap olamayan, sıkıcı ve acınacak durumda biriyim. Tersliğim, uyumsuzluğum canınızı sıkıyor. Galiba hiçbir yeteneğim de yok. Kanımda başka da verecek bir şeyim..
Gençliğim kimseye gerekli olmayan bir izmarit gibi yok olup gidiyor. Ne bir yuvam, ne dostlarım ne de bir işim var. Gençliğimin en verimli çağında bu kasabaya kısıldım kaldım. Erkekliğim, dinçliğim, kalbim gözümün önünde eriyor. Şunu da söyleyeyim, askere gitme vaktim gelene kadar bu kasabadan kurtulmaktan başka bir şey düşünmedim. Ama o sabah gelip çattığında beni bu kasabaya bağlayan o güne kadar farketmediğim daha derin bağlar olduğunu farkettim. Çiğ damlalarıyla kaplı kavaklardan havaya ince bir koku yayılıyordu.
Nedense o gün bana bu kavakları çamları çınarları hayatımda sanki ilk kez görüyormuşum gibi geldi. Sabahın bu erken vaktinde sokaklarda serseri mayin gibi dolaşan köpek çetelerinden başka bir şey olmaz. Galiba bu sessiz sabahları köpekleri toprak kokusunu seviyorum. Ama bu kasabada yaşayan insanları ve onların küçük hesaplarını anlamıyorum. Ruhuma yabancı ve boğucu buluyorum. Şimdi söyleyin bana, büyük, ciddi ve herkese gerekli bir işin yapıldığı bir yerlere gitmek istemekte kötü olan ne var, he?"