Duyduk ki serinin 4. filmi vizyona çıkmış, biz de gelip ''John'' babanın bi elini öpelim dedik :) tekrar en baştan başlıyoruz, yüklenin arkadaşlar...... Devamını gör..
Duyduk ki serinin 4. filmi vizyona çıkmış, biz de gelip ''John'' babanın bi elini öpelim dedik :) tekrar en baştan başlıyoruz, yüklenin arkadaşlar...
Her ne kadar serinin en zayıf halkası gibi gözükse de onlardan aşağı kalır yanı olmadığını aksiyonun bir an eksilmemesinden anlayabiliyoruz. Her saniy... Devamını gör..
Her ne kadar serinin en zayıf halkası gibi gözükse de onlardan aşağı kalır yanı olmadığını aksiyonun bir an eksilmemesinden anlayabiliyoruz. Her saniye ölüm her dakika diken üstünde yürümek gibi fazlasıyla nefes kesici. Özellikle sadece öldürme odaklı film sevenlerin beğeneceğini umuyorum.
Öncelikle benim anlayamadığım bir durum var: İnsanlar filmleri ne için izler? Gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyorum ama sosyolojik bir tespitte... Devamını gör..
Öncelikle benim anlayamadığım bir durum var: İnsanlar filmleri ne için izler? Gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyorum ama sosyolojik bir tespitten uzak tamamen spesifik anlamda merak ediyorum bu sorunun cevabını. Çünkü bir sinefil olarak, binlerce film izlemiş biri olarak, benim bu soruya verebilecek bir tek cevabım var: Zevk almak için! Bu kadar basit. Elbette filmi çok yönüyle incelemeye çalışıyorum, teknik olarak, senaryo olarak, oyunculuk olarak, her şeyiyle değerlendiriyorum filmleri ama tek bir amacım var o da bir filmden zevk almak, daha fazlası değil.
Bir film için diyebileceğim en önemli şey; her filmin bir evreni vardır. Bu illa bir süper kahraman filmi olması sonucu olan bir şey değil. Ya da Orta Dünya'da geçen ama farklı evrenlerde çekilmiş filmler gibi bir evren değil bahsettiğim şey. Bir film yapılıyorsa öncelikle yönetmenin bir evrenidir o film. O film, o dünyaya aittir. Senaryosuyla, gelişen olaylarıyla ya da milyonlarca olasılık içinden o kurşunun o insana isabet etmemesiyle bambaşka bir dünyadır ve biz o dünyayı izleriz bir filmi izlerken.
Şahsım adına realistik filmlerin hastasıyım. Fakat en realistik film bile sadece bizim yaşadığımız dünyaya en yakın film olarak geçer. Kesinlikle bu dünyanın filmi değildir. Biraz paralel evren gibi düşünmek lazım bu konuyu. Aynı dünyanın farklı olasılıklar sonucu oluşmuş bir diğer dünyasında oluşan olaylar sürüsü. Ve bunu yöeten yönetmen, yazan senarist, oynayan oyuncular... Film dediğimiz şey budur. Ve böyle değerlenmelidir.
Bunları yazıyorum çünkü burada okuduğum yorumları görünce kahroluyorum. Cüneyt Arkın'dan özür dileyen mi ararsın, böyle saçma film mi olur diyen mi ararsın, polis neredeydi saçmalığın daniskası diyen mi ararsın. Bu soruların hepsine kısaca cevap vermeye çalışacağım:
Öncelikle bir filmi kendi evreninde değerlendirmek konusunda anlaştı isek şunu da kabul etmişiz demektir; film kendi evreninde mantık hatası içeriyorsa bundan bahsetmek doğrudur, yoksa hakkında verilen "Bu böyle mi olur!" tepkilerinin saçma bir argümandan farkı yok. Bu film bize salt aksiyon vaat ederken üstüne fena olmayan bir senaryo da sunmakta. Ve bu film bir "ikinci film". Yani John Wick evreninin devam filmi. Ve ben ilk filmde polislerle ilgili bir şey hatırlamıyorum. Ki bu filmde de sadece bir yerde polis görüyoruz. Demek ki bu evrende polisler çok umrunda değil filmi yapanların. Ve bu şey filmi saçma yapmaz. Filmin vaat ettikleri ile çakışmıyor aksine gayet paralel bir doğruda bir uyum içinde gidiyor bu durum.
Sonrasında Cüneyt Arkın'dan özür dileme durumu var ki gerçekten hastalıklı bir yorum. Şimdi bu arkadaşlar şunu mu istiyor; filmin 30. dakikasında John Wick'in kafasına gelen bir kurşunla ölüp filmin bitmesini mi istiyorlar. Ve buraya gelip: "Film çok kısaydı! Paramı geri istiyorum'" mu yazacaklardı? Gerçekten nasıl izliyorsunuz filmleri, bu yorumları nasıl yapıyorsunuz büyük merak içerisindeyim.
Her neyse çok uzun bir yorum olmasını istemediğimden kısaca filmi değerlendirip film yorumumu bitirmek istiyorum. Çünkü hem bu konu bitmez hem de söylemek istediğimi söylediğimi düşünüyorum.
Film bence ilk filmden güzel olmuş. Daha fazla zevk aldığımı söyleyebilirim. Belli ki iyi uğraşılmış. John Wick karakteri bu filmde tam anlamıyla oturtulmuş ve yapımcıları tebrik ediyorum bu konuda. Çünkü böyle "aksiyon süper yıldızı" karakterler sinema dünyasında çok fazla çıkan bir şey değil. En son Die Hard serisinde falan görmüştük. Tabii devam eden Bond serisini hesaba katmıyorum. Bunun da sebebi izleyicinin o karakteri benimsememesi. Fakat her ne kadar temel senaryo dibine kadar klişe koksa da filmin fena bir senaryosu yok. Ve filmde tamamen bir lineerlik de söz konusu değil. Bir yandan Continental, bir yandan intikam, bir yandan yapması gerekenler, bir yandan bir kaçış öyküsü... Filmde bunların hepsi var . Bu da hikayeyi lineerlikten çıkarıp insanı heyecandan hiç uzaklaştırmadan biraz gizem, çokça aksiyon, biraz merak duygusuyla filmi izlettiriyor izleyiciye.
John Wick olgunlaşmış yaşında, çok konuşmayan bir tip ve alışık olduğumuz üzere ne kadın peşinde koşan ne de para peşinde koşan bir "kiralık katil". Bu da izleyicinin John Wick'i sevmesine yol açıyor çünkü John Wick karakterinin temelinde bir duygusallık ön plana çıkıyor. Bu yüzden John Wick tahminimce adını uzun yıllar sinema tarihine yazdıracak bir "aksiyon süper yıldızı" olacaktır.
Filmde müziklerin kullanımı yine çok güzel. Mekanlar çok güzel seçilmiş. Filmi başka bir yere taşımış diyebilirim. Hatta ilk film ile arasındaki temel fark mekan seçimleri olmuş.
İlk filmi izlediyseniz zaten izleyeceksinizdir. Kaliteli aksiyon filmlerinin çok zor çıktığı bugünlerde Keanu Reeves gibi bir yıldız ile güzel bir 2 saatin tadını çıkarmaya bakın derim. Üstelik Matrix ve Constantine göndermelerini de çok yerinde buldum.
Bugün itibariyle sinema da izledim çok beğendim. İlk filmde olduğu gibi sahne geçişleri ve müzik, filme çok iyi yedirilmiş. Keanu Reeves tam seri kati... Devamını gör..
Bugün itibariyle sinema da izledim çok beğendim. İlk filmde olduğu gibi sahne geçişleri ve müzik, filme çok iyi yedirilmiş. Keanu Reeves tam seri katil olacak adammış diyorsunuz film boyunca... Sürprizbozan: GösterKalemle öldürme sahnesine bittim...
3 yıl önce
0 beğenme
X
John Wick: Chapter 2'e yorum yapıyorsunuz.
Lütfen yorumlarınızı saygı kuralları çerçevesinde yapınız.Yorum yapabilmek için üye olmalısın.
John Wick: Chapter 2
Aksiyon, Gerilim, Suç
7.4425.41b
7.5
Muhteşem
John Wick: Chapter 2 Hakkında
John Wick 2, dünyanın en ölümcül tetikçileriyle Roma?da yeniden karşı karşıya gelen John Wick?in, yaşamak için yapmış olduğu çetin mücadele ele alınmaktadır.
Bir film için diyebileceğim en önemli şey; her filmin bir evreni vardır. Bu illa bir süper kahraman filmi olması sonucu olan bir şey değil. Ya da Orta Dünya'da geçen ama farklı evrenlerde çekilmiş filmler gibi bir evren değil bahsettiğim şey. Bir film yapılıyorsa öncelikle yönetmenin bir evrenidir o film. O film, o dünyaya aittir. Senaryosuyla, gelişen olaylarıyla ya da milyonlarca olasılık içinden o kurşunun o insana isabet etmemesiyle bambaşka bir dünyadır ve biz o dünyayı izleriz bir filmi izlerken.
Şahsım adına realistik filmlerin hastasıyım. Fakat en realistik film bile sadece bizim yaşadığımız dünyaya en yakın film olarak geçer. Kesinlikle bu dünyanın filmi değildir. Biraz paralel evren gibi düşünmek lazım bu konuyu. Aynı dünyanın farklı olasılıklar sonucu oluşmuş bir diğer dünyasında oluşan olaylar sürüsü. Ve bunu yöeten yönetmen, yazan senarist, oynayan oyuncular... Film dediğimiz şey budur. Ve böyle değerlenmelidir.
Bunları yazıyorum çünkü burada okuduğum yorumları görünce kahroluyorum. Cüneyt Arkın'dan özür dileyen mi ararsın, böyle saçma film mi olur diyen mi ararsın, polis neredeydi saçmalığın daniskası diyen mi ararsın. Bu soruların hepsine kısaca cevap vermeye çalışacağım:
Öncelikle bir filmi kendi evreninde değerlendirmek konusunda anlaştı isek şunu da kabul etmişiz demektir; film kendi evreninde mantık hatası içeriyorsa bundan bahsetmek doğrudur, yoksa hakkında verilen "Bu böyle mi olur!" tepkilerinin saçma bir argümandan farkı yok. Bu film bize salt aksiyon vaat ederken üstüne fena olmayan bir senaryo da sunmakta. Ve bu film bir "ikinci film". Yani John Wick evreninin devam filmi. Ve ben ilk filmde polislerle ilgili bir şey hatırlamıyorum. Ki bu filmde de sadece bir yerde polis görüyoruz. Demek ki bu evrende polisler çok umrunda değil filmi yapanların. Ve bu şey filmi saçma yapmaz. Filmin vaat ettikleri ile çakışmıyor aksine gayet paralel bir doğruda bir uyum içinde gidiyor bu durum.
Sonrasında Cüneyt Arkın'dan özür dileme durumu var ki gerçekten hastalıklı bir yorum. Şimdi bu arkadaşlar şunu mu istiyor; filmin 30. dakikasında John Wick'in kafasına gelen bir kurşunla ölüp filmin bitmesini mi istiyorlar. Ve buraya gelip: "Film çok kısaydı! Paramı geri istiyorum'" mu yazacaklardı? Gerçekten nasıl izliyorsunuz filmleri, bu yorumları nasıl yapıyorsunuz büyük merak içerisindeyim.
Her neyse çok uzun bir yorum olmasını istemediğimden kısaca filmi değerlendirip film yorumumu bitirmek istiyorum. Çünkü hem bu konu bitmez hem de söylemek istediğimi söylediğimi düşünüyorum.
Film bence ilk filmden güzel olmuş. Daha fazla zevk aldığımı söyleyebilirim. Belli ki iyi uğraşılmış. John Wick karakteri bu filmde tam anlamıyla oturtulmuş ve yapımcıları tebrik ediyorum bu konuda. Çünkü böyle "aksiyon süper yıldızı" karakterler sinema dünyasında çok fazla çıkan bir şey değil. En son Die Hard serisinde falan görmüştük. Tabii devam eden Bond serisini hesaba katmıyorum. Bunun da sebebi izleyicinin o karakteri benimsememesi. Fakat her ne kadar temel senaryo dibine kadar klişe koksa da filmin fena bir senaryosu yok. Ve filmde tamamen bir lineerlik de söz konusu değil. Bir yandan Continental, bir yandan intikam, bir yandan yapması gerekenler, bir yandan bir kaçış öyküsü... Filmde bunların hepsi var . Bu da hikayeyi lineerlikten çıkarıp insanı heyecandan hiç uzaklaştırmadan biraz gizem, çokça aksiyon, biraz merak duygusuyla filmi izlettiriyor izleyiciye.
John Wick olgunlaşmış yaşında, çok konuşmayan bir tip ve alışık olduğumuz üzere ne kadın peşinde koşan ne de para peşinde koşan bir "kiralık katil". Bu da izleyicinin John Wick'i sevmesine yol açıyor çünkü John Wick karakterinin temelinde bir duygusallık ön plana çıkıyor. Bu yüzden John Wick tahminimce adını uzun yıllar sinema tarihine yazdıracak bir "aksiyon süper yıldızı" olacaktır.
Filmde müziklerin kullanımı yine çok güzel. Mekanlar çok güzel seçilmiş. Filmi başka bir yere taşımış diyebilirim. Hatta ilk film ile arasındaki temel fark mekan seçimleri olmuş.
İlk filmi izlediyseniz zaten izleyeceksinizdir. Kaliteli aksiyon filmlerinin çok zor çıktığı bugünlerde Keanu Reeves gibi bir yıldız ile güzel bir 2 saatin tadını çıkarmaya bakın derim. Üstelik Matrix ve Constantine göndermelerini de çok yerinde buldum.
Bende... Mübarek sanki kompozisyon yazmış. D:)))