Ilk Temas Hakkında
Bilimsel olmayan hiçbir şeye inanmayan bir profesörün huzur içinde yaşadığı dağ evinde başına gelen bir olay sonrası artık iyiden iyiye huzuru kaçmıştır. Profesörü gelecekte korku dolu geceler beklerken yaptığı akademik çalışmaları bırakarak bu bilinmeyen olayı araştırmak üzere peşine düşer. Sonunda profesör, peşine düştüğü olayda bir uzaylı ile karşılaşır ve hayata bakış açısı tamamen değişir...
Kısa zamanda oldukça ilgi gören filmde yeri geldiği zaman ağlatan, yeri geldiği zaman duygulandıran ve düşündüren bir baş yapıt film olduğunu ortaya koyuyor. Emeği geçen herkesi Allah bildiği gibi yapsın. Teşekkürler.
Sonra askerde acemi birliğinde duydum; ''dirsek temas aralığı hizaya geç'' diye bir komut vardı, sabah içtimasında denetleme komutanımız gelmeden takım komutanlarımız sıraya geçelim diye böyle sesleniyordu bize..
Daha sonra yıllar geçti teknoloji gelişti ve ''temassız kart''ı duyduk, bu üçüncü temastı benim için.. Ve bu filmin adı ''ilk temas'' olsa da benim duyduğum dördüncü temaslı vaka..
Gelelim filme; G.O.R.A. yapımında da işlenen bir ''ilk temas'' vardı uzaylılarla.. Bu filmde daha farklı işlenmiş.. Bu film bir ''Arrival'' değil ama insanı farklı düşüncelere sevk edebilecek kapasitesi var..
Bu film bir mesaj veriyor; beğenilip beğenilmemesi önemli değil yapım ekibi açısından, verdiği mesaj daha önemli..
Yeni nesle uzak kalsa da, başrolün yaşadığı hayat bir nebze o hayatı yaşamış ama bir şekilde uzaklaşıp şehirlere giden insanların özlem duyduğu bir hayat.. Elma ile kahvaltı salata ile akşam yemeği herkesin harcı değil bu aralar.. Bir de gelişen olaylar karşısında adamın yaşadığı korku var, bu korkuya film olarak değil empati yaparak kendiniz yaşıyormuş gibi bakın, işte o zaman korku, macera gerilim, tam da özlediğimiz film olur..
Filmlere beğenmesek de kötü demek değil iş, anladığımızı yazabilmek mesele..
Emekleriniz için teşekkürler 720pizle...
Herkesin iç dünyası farklıdır, önemli olan çıktıkları yolun ilerisini görebilmektir..
İlk bilgisayarı, ilk otomobili, ilk telefonu düşünebiliriz bu yola örnek için, ilk roman, ilk piyes, ilk oyun, ilk senaryo da dahil, hepsinde yapanın/yazanın benliğinden eserlerine katılmış iyi kötü birkaç parça mutlaka vardır..
Telefonun icadı için..
19. ABD Başkanı Rutherford B. Hayes; "Telefon çok büyük bir icat ama bunu kim kullanır ki?" (1877) demiştir..
Bugün geldiğimiz noktaya bakar mısınız?, iyi ki telefonun tellerini koparmamış sayın başkan :)
Ve umut da her zaman vardır, muvaffakiyeti zayıf olsa da onu cesaretlendirebilmekte başarıdır.. Bizler böyle davranmakla beklerken umudu, belki de ötesine daha hızlı ulaşırız..
Saygı sevgi ve selamlarımla, esenlikler diliyorum...