Hellraiser Hakkında
Kirsty üvey annesi Julia ve babası Larry ile büyük yeni bir eve taşınmaktadırlar. Kirsty başta karşı çıksa da evi görünce hoşuna gitmiştir. Julia'nın, Larry'nin kardeşi Frank ile bir ilişkisi vardır ve uzun zamandır Frank'ten haber alamamıştır heryerde onu hayal etmektedir. Larry bir gün ev eşyalarını yerleştirirken elini incitmiştir çatı katında Julia'yı bulduğunda yere birkaç damla kan akmıştır oradan ayrıldıklarında ise Frank uğraştığı karabüyünün etkisinden kurtulmuş ve canlanmıştır. Buna sebep olan bir kutu Cehennemin kapılarını açıp Helllraiser'ı çağırmaktadır...
Baş dönmesi, kesikler, deri ve dar alanlar gibi unsurlardan tetiklenmem nedeniyle uzun zamandır bir filmden bu kadar korkmamıştım. Genelde korku filmlerini korkmak için izlemem, ancak Lemarchand's Box'ın neden olduğu mekan dönüşümleri, ses efektleri ve işkence sahneleri hem keyifli hem de ürkütücüydü.
Film, ilk saatinin ardından temposunu kaybediyor ve oyunculuklar pek de etkileyici değil. Ancak, 80'lerden gelen bu kült yapım, birçok kötü filmin ardından yeniden canlandırılmış. Genel olarak beğendim.
Filmin cinsellik ve S&M temalarına yaklaşımı, cinsel özgürlüğü savunanlar arasında hala güncel bir tartışma konusu. Bu nedenle, Queer sinemasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Clive Barker, Cenobite karakterlerinin kostümlerini S&M kulüplerinden ilham alarak tasarladığını belirtmiş. Filmin, AIDS krizinin ortasında vizyona girmesi de cesur bir adım olarak değerlendirilebilir. Elbette, filmin kalitesi göz ardı edilemez, ancak unutulmaz olmasının asıl nedenleri arasında bu unsurlar da yer alıyor.