Green Zone Hakkında
2003 senesinde Amerika önderliğinde Bağdat'ın işgâli esnasında, tebligat çavuşu Roy Miller (Damon) ve ordu müfettişlerinden oluşan ekibi, Irak çölünde depolandığından kuşkulanılan kitle imha silâhlarını bulmak üzere görevlendirilir. Bubi tuzaklı bir bölgeden diğerine geçen askerler, ölümcül kimyevi maddelerin peşine düşerler. Fakat bunun yerine, görevlerinin amacını taban tabana değiştirecek bir örtbas olayı ile karşılaşırlar.
Farklı amaçları olan ajanlarca çevrilmiş olan Miller, yabancı topraklardaki gizli ve sahte istihbarat bilgilerinin ışığında, zorba bir rejimin yıkılmasına ya da istikrarsız bir bölgede savaşı tırmandıracak yanıtlara ulaşmak zorundadır. Bu hararetli ve tehlikeli yerde, en zor bulunan silâhın, gerçeğin kendisi olduğunu keşfeder.
abd nin günah çıkardığı, benim de çok sevdiğim filmlerdendir. Her iki savaşı da takip eden birisi olarak demem o ki; yönetmen ve senarist tarafından 'gerçek olaylarla alakası yok sayın abim' denilse de son sahne hariç gerçeğe çok yakındır. Filmin konusu 2. Irak savaşında kitle imha silahlarını bulup yok etmeye kendisini hazırlamış, idealist bir astsubay (Matt Damon), kazın ayağının perdeli olduğunu anlaması için tam 40 dakika geçecek. Zeki çevik ve akıllı amerikalı sonraki 20 dakikada oyunu kuralıyla oynamayı öğrenecek. 'Biz savaşırken millet havuzlarda sefa sürüyor şaşırmasını yaşayacak.' Hem Irak, hem de amerika tarafında iyi adam, kötü adam ve daha kötü adam; yönetmen Paul Greengrass tarafından, süper harmanlanmış. Kostümler ve mekan, insanı o ortama çekiyor. Oyuncular rollerinin hakkını vermiş. "Takıldım sana 2003" filminde Mat Damon abinin siyam ikizi Greg Kinnear bu defa kötü adam rolünde. Sürpriz sonda. Demedi demeyin.