Capharnaum Hakkında
"Neden anne-babana dava açtın? Beni dünyaya getirdikleri için."
Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki'nin son derece dramatik son filmi, işte bu diyalogla başlıyor. Kefernahum, 12 yaşındaki Zain'in kısacık hayat hikâyesini anlatıyor. Ailesinden sadece sevgi gördüğünü, bunun dışında hep ihmal edildiğini söyleyen, nüfusa kayıtlı bile olmayan Zain, Beyrut'un en fakir mahallelerinde bazen tek başına, bazen mülteci bir kadının sıcak kucağında hayat mücadelesini sürdürüyor ve sonunda anne-babasını mahkemeye veriyor. Çocukluk, aile, göçmenlik, sevgi gibi evrensel kavramları işleyen filmde Zain rolünü olağanüstü bir performansla üstlenen küçük Zain Al Rafeea, gerçekte Beyrut'ta Suriyeli mülteci bir ailenin çocuğu olarak tıpkı filmdeki gibi zorluklar yaşamış. Nadine Labaki, 2008'de Karamel adlı filminin gösterildiği İstanbul Film Festivali'ne konuk olmuştu. Kefernahum, Lübnan'ın Oscar adayı olarak açıklandı.
Buna rağmen, film Lübnan sokaklarının ve özellikle kadınlar ile çocukların durumunu etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Bu açıdan bakıldığında, oldukça üzücü ve başarılı bir yapım olarak değerlendirilebilir.
ne yazik ki günümüzde halen böyle şeyler yaşanmaya devam ediyor. ve insanoğlu bu konuda neredeyse hiç bir şey yapmiyor. adil bir gelir dağılımı yok, eşitlik yok, hak aranabilecek bir ortam yok. duyar yok, eğitim yok, farkındalık yok. yok oğlu yok.
birileri refah içinde yaşarken bu şekilde yaşamak zorunda kalan milyonlarca insan... bir yandan çocuğuna bakamadığı için kendisini yakan baba. diğer taraftan dilenen çocuklar, sokakta yaşamak zorunda kalan insanlar.. neresinden bakarsak bakalım kahredici. ve bir filmden çok daha fazlası. o yüzden bu değerlendirmeler film eksenli değil, hayat eksenli. bu tür coğrafyaların akibeti kahredici.
yaşamın içinde bir çok güzellikler varken, bu kadar kahredici hayatları yaşayan insanları görmek çok üzücü