Barry Lyndon 1975

Bir film genellikle 160 dakika sürüyorsa, senaryosunun da yaklaşık 160 sayfa olması beklenir. Ancak, Kubrick'in Barry Lyndon'ında şaşırtıcı olan, senaryonun neredeyse hiç olmamasıdır. Bu, Kubrick'in olağanüstü bir gözlem yeteneği ve hızlı karar verme becerisiyle birçok sahneyi doğaçlama çekebilmesini sağladı. Üstelik filmde hiçbir sahne yapay durmuyor. İzlerken kamerayla yapılan işçiliğe hayran kalacaksınız, ancak en çok da bu pratikliğin nasıl mümkün olduğuna şaşıracaksınız.

Kubrick'in belki de en az bilinen filmi, ancak kamera açıları, ışık kullanımı ve müzikleriyle gerçekten etkileyici bir deneyim sunuyor. Duyduğuma göre, dönemin atmosferine uygun olarak bazı sahneler gerçekten mum ışığında çekilmiş.
Edit: Shibumi'nin belirttiğine göre, filmde sadece bazı sahnelerde değil, tüm sahnelerde mum ışığı dışında hiçbir yapay aydınlatma kullanılmamış. Bunun için NASA tarafından geliştirilen ve oldukça düşük diyafram değerlerine ulaşabilen özel bir objektif kullanılmış. Bu değerli bilgi için Shibumi'ye teşekkür ederim.

17 yaşimda lisedeyken Film festivallerinde Jean-Luc Goddard, Eric Rohmer, Louis Malle, Bunuel ve nicelerini görmeye giderdim. Şansliydim belki simit parasinaydi belki ama normal sinema da pahali degildi. 70'lerin filmi diyor antik buluyir Z ve Alpha jenerasyonu belki ama son 15 yildaki bir avuç istisna hariç, izlenecek degerde kaç film sayabilirsiniz. 1940lardaki korku kulliyatindan arak olmaya çalisip çuvallayan filmleri degerlendirmede kökenleri bilmek bambaska bir bakiş açisi sagliyor. Kubrick'in en etkileyici filmi denebilir. Keyifli seyirler

Heath Ledger'ı izlerken, sanki Ryan O’Neal değil de hep Heath oynuyormuş gibi hissetmediniz mi? Ne harika bir filmdi, ne etkileyici bir yaşam öyküsüydü. Filmin sonunda ise o muhteşem bitiş cümlesi:
George III döneminde bu bahsi geçen kişiler yaşadı ve tartıştı; iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, zengin ya da fakir, şimdi hepsi eşit.
Ve evet, bir gün hepimiz eşit olacağız, buna inansak da inanmasak da; varlıkta ya da yoklukta...

1975 yılı için inanılmaz derecede etkileyici bir film yapmışlar. Bazı sahneler adeta birer sanat eseri gibi. İlk bölümde Barry karakterini sevdik, ancak zenginliği yakalayınca kişiliği değişti ve oldukça itici hale geldi. Sonunda hak ettiği şekilde bir son yaşadı.

HAYATIN NELER GETİREBİLECEĞİNİ ÇOK İYİ ANLATAN, ÇOK BAŞARILI BİR YAPIM. 1975 YILINA GÖRE EFSANE BİR FİLM OLMUŞ; IMDB PUANINI FAZLASIYLA HAK EDİYOR... 3 SAATLİK SÜREYİ ÖNEMSEMİYORSUNUZ İZLERKEN.

Müzikleri ve karakteri ile tam bir dönemi yansıtıyor. William Makepeace Thackeray'ın 1844 yılında yazdığı The Luck of Barry Lyndon adlı pikaresk romanından uyarlamadır ayrıca.

Film ilk 1.5 saati güzel idare eder sonrası gayet durgun yavaş tempoda bir kurgu dan ibaret kıacası filmin genelini eleştiricek olursam puanım kesinlikle ben yüksek puan vermem benim olayım değil bu yapım çok yorucu bede şöyle bir şey öyliim izlediğim tüm filimler arasında hani 3 5 ssaaatlik filimler de izledik ama en ama en yavaşı ve en yorucu olanı bu filmdi tek oturumda bitiremedim 2 günde 5 oturumda bitirdim harbi sıkıldım belki siz sıkılmazsınız film size hitap eder ama ben beğenmedim haaa eski olaylar vs anlatması çok güzel eski bir dram biyografi tarzı tarih filmi çok güzel ama ben max 6.5/10 veririm filimde SONUÇ olarak tek beğendiğim şeyler filmin ilk 1.5 saati filmin müzikleri bilhasla sondaki müziği ve ve son daki o özlü söz (Hepsi yaşadı ve Kavga etti - İyi yada Kötü Yakışıklı, Çirkin, Zengin, Fakir...)
"Artık hepsi Eşit"
bu güzel söze puanım= 10/10

Kubrick severlerin kaçırmayacağı bir film.Görsellik, anlatım ve sadelik...Var olma/yükselme savaşı veren bir adamın hikayesi.Bence tam bir klasik.İzlemenizi tavsiye ederim.Saygılar...