En Şiddetli Sene (A Most Violent Year) 2014

Bir aksiyon filmi değil. Evet biraz ağır ilerliyor ama her saniyesi her karesi tek kelime ile kalite! Güzel bir senaryo, kaliteli bir kadro, mükemmel görüntüler, detaylı diyaloglar, zamanın (1980 ler) ruhunu mükemmel yansıtmışlar. Hiç bir anında bu olmamış demiyorsunuz. J.Chastain ve O.Isaac ikisi de beğendiğim oyuncular ve gerçekten hiç kötü filmlerini seyretmedim.

Hikaye ve oyunculuklar aslında güzel de çok yavaş ilerliyor. İzlerken artık bir noktadan sonra bu kadar yavaş tempo insanı sıkıyor. Film bence aksiyondan çok dram filmi. Oscar Isaac ve Jessica Chastain arasındaki uyum aşırı hoşuma gitti. Boş vaktiniz varsa izleyin. İzlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.

Abel Morales küçük bir petrol şirketinin sahibidir. İşini büyütmek isterken sektördeki yoğun rekabet ve nakliye araçlarına yapılan saldırılarla boğuşmak durumunda kalır.
J. Chastain için izledim umduğum gibi olmadı. 7 puan alarak yüksek puan da almış.😕 Aksiyon da belirtilmiş tartışılır. İş insanları ve kazananlar bu yollara girmek için 1-1 filmlerden.

Oldukça dürüst çalışan bir işadamının sistemde bir numaraya oturma çabaları ve bu köstek olma çabaları ( ki buna savcılık ta dahil ) anlatan , ağır işleyen ancak güzel bir film , izlemek zaman kaybı sayılmaz ..

Kesinlikle tam benlik bir filmdi. Hukuka, vergi kanunlarına uygun bir şekilde iş ve ticaret yapmak sadece Türkiyede değil 1981 Amerikasında bile "suç"muş. Onur, emek, haysiyet gibi olgular birkaç bin dolarla buhar oluyormuş bazıları için. Sadece ortak pazardaki rakiplerinle değil, senin haklarını gözetmesi gereken devletle bile mücadele etmen gerekiyormuş. Film bu konulara işaret ediyor. Krizler dünyasındaki göçmen bir iş adamının şirketini ayakta tutma çabası.. Bu rolde Oscar Isaac muazzamdı. Her yeni filmiyle hayranlığım artıyor bu oyuncuya. Yönetmen de harikaydı. 80 lerin New Yorkunu çok iyi yansıtmış. 2 saat uzunluğunda ağır ilerleyen ama son derece etkileyici bir film. Tavsiye ederim..

“A Most Violent Year”, Abel Morales rolündeki Oscar Isaac’in “one man show” yaptığı bir film… Elbette Oscar Isaac tek başına oynamıyor… Ancak 125 dakika boyunca onun görünmediği bir sahne neredeyse yok gibi… Ya da, filmin-hikâyenin tek hâkimi o olduğu için bana öyle geldi… Hikâye demişken, 20 milyon bütçeli (nereye harcadıklarını pek anlayamadıysam da) bu filmin yönetmeni olan J.C. Chandor, aynı zamanda senaryonun da yazarı… O yüzden de konu öyle herkesin hoşlanıp hemencecik ısınacağı türden bir konu değil… J.C. Chandor’ın yine yönetmen ve senarist koltuğunda oturduğu “Margin Call” ve “All Is Lost” filmlerini izlemiş olanlar ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklardır… Bu adam, hikâyelerini bir oyuncuyu ama çok iyi bir oyuncuyu merkeze alıp onun etrafında anlatmayı seviyor… Başta da söylediğim gibi, bu filmde de hikâye, role “cuk” diye oturduğu gibi çok da başarılı bir performans sergileyen Oscar Isaac’e göre kurgulanmış… Ben filmi severek izledim… Umarım sizde aynı keyfi alırsınız…

Bu sene izlediğim en sevdiğim filmlerden...Adamın karakterine hayran oldum...Kadının karakterine yakınlık hissettim. Yani...Beni inandırdı sayın seyirciler gangaster olmadan da zengin olunabileceğine... (Ama zengin olmak için çok çalışmak yetmiyor da zengin bi eş lazım