Şansa Bak (50/50) 2011

ağır bir dram filmi. neyseki sonu iyi bitti.

Öncelikle film gerçekten yaşanan bir olaydan aktarılmasından dolayı izlerken her anını etkilenerek izledim ve bir çok sahnesinde boğazım düğümlendi ve duygulandım. Aslında hepimizin içinden bir parça bulabileceği çok güzel bir dram filmi. Muhteşem oyunculuklarla ve diyaloglarla seyir zevki fazlasıyla doyurucu olmuş.Bugün izlemiş olduğum A Simple Favorda oynayan Anna Kendrickin hatırına izlediğim bu filmde gerçekten izlemeye değermiş kesinlikle izlemeyenlere tavsiyemdir..

Filmi şimdi iş yerinde yeniden izledim. İlk izlediğimde 8 vermiştim şimdi de 8 veriyorum. Filmin başlangıcından bitimine kadar o soğuk temposu çok güzel. Hatta bazı sahnelerde şöyle yap şöyle söyle dediğim sahnelerde dediklerim çıktı ya nasıl keyif verdi. Özellikle Sürprizbozan: Göster Racheal kaltağına "Evimin önünde s.... ol git"

“50/50”, aynen “Warm Bodies” (2013) gibi arşivimin demirbaşları arasında yer alan bir başka Jonathan Levine filmi… Gerçek bir öyküden esinlenilerek 8 milyon dolar gibi oldukça mütevazı bir bütçeyle çekilen ve 40 milyon dolarlık da bir gişe yapan “50/50”de, yaşama şansı “fifty/fifty” olan 27 yaşındaki genç bir kanser hastasının hastalık sürecinde yaşadıkları ustalıkla beyaz perdeye taşınmış...
100 dakika gibi oldukça makul bir süreye sahip olan bu filmde, başta Adam ve Kyle isimli iki sıkı dostu yahut başka bir değimle iki kankayı canlandıran Joseph Gordon-Levitt ve Seth Rogen olmak üzere ağırlıklı olarak TV dizilerinin yıldızlarından oluşturulan oyuncu kadrosunun tamamı oldukça iyi iş çıkartmış… Tabii bu arada filme ciddi renk katan Anjelica Huston ve Philip Baker Hall gibi usta Hollywood yıldızlarının performansına da ayrı bir parantez açmak lazım… Gerçi ben Adam’ın köpeği “Skeletor”a (Kemik torbası) da bayıldım…
Düşük bütçesine rağmen; hikâyesinden kurgusuna, müziklerinden mekân ve dekor seçimlerine kadar her şeyi ile kanseri iliklerinize kadar hissetmenizi sağlayan bu harika komedi drama için gecenin bu saatinde lafı daha fazla uzatmak istemiyorum… Arşivimden çıkartarak bir kez daha izlediğim bu filmi, halen hiç izlememiş olan bütün sinemaseverlere hararetle öneriyorum… Keyifli seyirler…

Dram yönünden ziyade, kanser hastalarının ve çevrelerinin verdiği tepkilere gerçekçi yaklaşımı çok hoşuma gitti. Harika bir film. Daha önce de izlemiştim, kendime bir guzellik yapıp tekrar izledim. Şiddetle tavsiye ederim, sakın kaçırmayın. İyi seyirler olsun.