After Life

Tony'nin hayat gayesi Lisaya,Lisadan sonra da çevresine melek olmaya çalışmakmış.
Öncelikle Tony ,bir insanı bir eşi kaybettiği için üzülmekten çok;insanlarla olan ilişkisinde bir tampon bölge olan birini kaybettiği için daha üzgün.Yani sonuçta boru değil bağın olmayan birinin ölümü bile çok üzücü.Sonuçta Ölüm.Tony,Lisayla birlikte hayata bakış açısını ve yaşama sevincini de kaybetti.Umarım isteyen herkesin karşısına 1 Lisa çıkar.
1.sezon inanılmaz depresif
2.sezon inanılır derecede depresif
3.sezonda her şey tam dozunda
Çoğu dizide olmayan nüktesi bol bir dizi.Bölümler arası bağlantı var mıydı tam hatırlamıyorum ama bölüm içi nükteler çok zevkliydi.Sonu açık biten dizilerden haz etmem ama Tony,umarım Lisana kavuşmuşsundur sen her ne kadar inanmasan da.3.sezon son bölümü hariç en yüksek seyir zevki olan sezondu.Düşünceler dinginken izlenmeli çünkü duygusal açıdan inanılmaz yoruyor.
(Bence biz ne Lisa'ya ne Tony'e üzülelim çünkü ikisi de bazılarımızın hayallerini yaşadılar sona erse bile.Biz kendimize üzülelim çünkü ne Lisayı ne de Tony'i hayatımızın hiçbir yerinde bulamayacağız.)

Diziyi erteleye erteleye bu zamana kadar geldim ve 3 günde bitirdim. Gerçekte şahaneymiş, hem İngiltere doğası hem Tony'nin bazen içimizde kalan o iç sesimizi konuşturması,hüznü,aşkı sevgisi sadakati, herkese yardımcı olma çabası, usta çöpçatanlığı ve daha bir sürü güldüren düşündüren hüzünlendiren mezar başındaki o sohbetleri ile şahane bir diziymiş. Tony sevdim seni,Kath hiç yalnız kalma,özellikle sana çok üzüldüm. Kısacası dizi her duyguyu içine almış,izleyin.

Önemsediğin şeyleri önemsememekten vazgeçemiyorsun. Aslında bu dizi insana çok şey katıyor. Bir arkadaşım intihar teşebbüsünde bulunmuştu ama şükür ki olmadı. Sonra sohbet ederken şunu bana söyledi.'' Sevdiklerim aklıma geldi vazgeçtim.'' Bu dizide, eşini çok seven çaresi biri eşini kanserden kaybetmiş , risk alarak ne olacak ki sonuçta en kötü ölürüm deyip sorumluklarından kaçmak istemesi insanlara gelişi güzel hiç bir şey düşünmeden yeri geldiğinde onları kırarak , kalan ömrünü tamamlama yolunu seçmiş birini canlandırıyor. Yani zamanını dolduruyor, çünkü tam intihar ederken evdeki köpeği banyoya girip havlıyor çaresizce ses çıkarıyor ve vazgeçiyor ona yemek veriyor bunu da esprili şekilde ''kavanoz açabilseydin ben şimdi ölmüş olurdum'' diyor. Zamanla, insanlarla paylaştıkça onları sevmeye ve önemsemeye başlıyor ve bu intihar fikri yavaş yavaş kafasından önemini yitiriyor. Yani intihar fikri dünyada hiç tutunacağın bir dal kalmaması anlamına geliyor. Mutlu olmak, paylaşmak, iyilik yapmak başkalarının mutluluğu için çaba harcamak işte dizide buna sıkça rastlayacaksınız. Mutlu olun , paylaşın, sebepsiz yere herhangi bir çıkar gütmeden iyilik yapın, bu yaptığınız güzellikler dünyanın başka yerinde nefes alan bir canlıya fayda sağlayacaktır. Mesajlarla dolu mizah dizisi. Ölmeden önce kesin izleyin.